Freddie Mercury ve Mary Austin İlişkisi

Photo of author

By admin

Kimsenin özel hayatı kimseyi ilgilendirmez ama artık tarihi bir figür ve döneminin en önemli popüler figürü olduğu için biliyoruz ki Freddie Mercury bir eşcinseldi. Zaten o da bu durumu pek gizlemedi ve eşcinsel bir birliktelik nedeniyle kaptığı HIV virüsü nedeniyle AIDS hastalığı yüzünden ölürken bu durumu tüm dünyaya duyurarak insanların bu korkunç hastalığa karşı bilinçlenmesi için elinden geleni yaptı.

Bohemian Rhapsody filmi ile tekrar hatırladığımız Mary Austin ismi ise Freddie Mercury’nin hayatı için en önemli kişilerden biridir çünkü tüm cinsel yönelim ve tercihlerden bağımsız olarak Mary Austin, Freddie Mercury’nin gerçek anlamda aşık olduğu tek insandı. Uzun süre birlikte olduktan sonra ayrıldılar ama asla tam olarak ayrı kalmadılar. Hatta Freddie Mercury’nin son günlerinde yanında Mary Austin vardı. Gelin bu ilginç aşk hikayesine yakından bakalım.

Freddie Mercury ile Mary Austin ilk görüşte aşık oldular:

6 Mart 1951 tarihinde Londra’da dünyaya gelen Mary Austin, işçi sınıfı bir ailenin çocuğuydu. 1969 yılında, 19 yaşında genç bir kız olarak Kensington bölgesinde lüks bir butikte kendine iş bulmuştu. Bir gün kapı açıldı ve içeri Ealing Sanat Okulu’ndaki eğitimini yeni bitirmiş henüz 24 yaşında olan Farrokh Bulsara isimli bir genç girdi. İkili o an birbirine aşık oldu.

Henüz The Queen grubu kurulmadığı için gerçek Farrokh Bulsara ismini kullanan Freddie Mercury ile Mary Austin arasındaki ilişki hızla ilerledi ve çift Kensington bölgesinde bulunan bir dairede birlikte yaşamaya başladılar. Bu sırada Freddie Mercury müzik çalışmalarını sürdürüyor ve The Queen grubu ilk eserlerini vermeye başlıyordu.

Uzun süre evi geçindiren Mary oldu:

1970’lerin görece rahat bir dönemi olmasına rağmen ne ev geçindirmek ne de yeni bir müzik grubu kurmak kolaydı. Freddie Mercury elindeki avcundaki ne varsa The Queen için harcıyor ve tüm zamanını müzik yaparak geçiriyordu. Durum böyle olunca çiftin kirasını, faturalarını ödemek ve geçimlerini sağlamak Mary Austin’e düşüyordu. Ancak kendisi bir kez bile bu duruma itiraz etmedi çünkü Freddie’ye inanıyordu. 

The Queen grubu bu sırada adını duyurmaya ve popüler olmaya başlamıştı. Freddie Mercury hiçbir zaman bir heteroseksüel olduğunu düşünmemişti ama eşcinsel olduğunu da pek sanmıyordu. Mary Austin’e olan aşkı her zaman sabitti ama çevresindeki erkeklerden de hoşlandığı için kendisinin biseksüel olduğunu düşünüyordu.

‘Hayır Freddie, sen biseksüel değilsin’

Freddie Mercury ve Mary Austin arasındaki ilişki gayet iyi gidiyordu, The Queen grubu da adım adım zirveye doğru tırmanıyordu. Tam sırası olduğunu düşünen Freddie Mercury, 1974 yılında Mary’e evlenme teklif etti. Mary bu teklifi kabul etti ve ikili nişanlandılar. Fakat aslında ikisi de bu durumun uzun sürmeyeceğini biliyordu.

Mary Austin yıllar sonra verdiği bir röportajda Freddie Mercury’nin erkeklere olan ilgisinin her zaman farkında olduğunu ama görmezden geldiğini söyledi. 1976 yılında bir gün Freddie Mercury, Mary’e biseksüel olduğunu düşündüğünü söyledi. Mary ise onun ellerini tuttu, gözlerinin içine baktı ve ‘Hayır Freddie, sen biseksüel değilsin.’ dedi. O an ikisi de Freddie Mercury’nin aslında eşcinsel olduğunu resmen dile getirmiş oldular ve çift her ne kadar aşık olsalar bile ayrıldılar. 

Mary hayatına devam etti, Freddie dünya yıldızı oldu:

Freddie Mercury’nin eşcinsel olduğu gerçeğini kabul eden çift yollarını ayırdı ama asla iletişimi kesmediler. Mary evlendi ve iki çocuk sahibi oldu. Freddie Mercury’nin yıldızı The Queen grubu ile giderek yükseldi. Freddie bir dönem seks ve uyuşturucu partileri ile kendini kaybetse bile o da Jim Hutton ile mutlu bir beraberlik yaşamaya başladı. 

Freddie Mercury’nin en yakın arkadaşlarından bir tanesi olan Peter Freestone yıllar sonra verdiği bir röportajda, Freddie heteroseksüel olsa eminim Mary ile evlenirdi demiştir. Freddie’nin Mary ile ayrıldıktan o çılgın partilere katılmasının nedeninin ise evlilik yolunda giden bir ilişkiyi bozduğunu ve suçluluk duyduğunu düşünmesi olduğunu söylemiştir. 

Freddie Mercury’nin son günlerinde yanında Mary Austin vardı:

Freddie Mercury, kaptığı HIV virüsü nedeniyle AIDS hastası olduğu zaman uzun süre bunu gizledi. İlk söylediği isim kız kardeşi, ikinci isim ise Mary Austin oldu. Haberi alan Mary hemen soluğu Freddie’nin yanında aldı ve en zor zamanlarında ona destek verdi.

Mary Austin’in söylediğine göre Freddie Mercury son günlerinde hep eski konser görüntülerini ve klipleri izliyordu. Gözlerinin önünde eriyen Freddie’ye neden bunları izlediğini soran Mary, eskiden yakışıklı olduğumu düşünmek hoşuma gidiyor, yanıtını aldı.

Freddie Mercury maalesef bu acı hastalığa daha fazla dayanamadı ve AIDS’e bağlı zatürre nedeniyle 24 Kasım 1991 günü hayatını kaybetti. Geride bıraktığı sayısız eser arasından Love of My Life gibi şarkılar ise Freddie Mercury ve Mary Austin aşkını ölümsüz kılmaktadır. 

Freddie Mercury öldükten sonra Mary zor zamanlar geçirdi:

Freddie Mercury ölürken ona en zor zamanlarında yardım eden ve ölürken de bir an olsun yanından ayrılmayan Mary Austin’i unutmadı. Freddie Mercury’nin The Queen grubundan gelecek kazancının yarısı Mary’ye miras olarak bırakıldı. Bu çok büyük miktar demekti. Mary bu durumu, belki evlenmedik ama Freddie evlilik yeminini böyle yerine getirdi, demiştir.

İlginç olan ise The Queen grubunun bu duruma tepkisidir. Grup ile Mary de arkadaştılar ancak Freddie Mercury’nin ölümü ve mirasın bu şekilde bırakılması sonrası Mary Austin’in anlattığına göre tüm grup üyeleri Mary’e sırt döndü. Hatta Mary bu dönemi hayatımın en yalnız zamanlarıydı şeklinde anlatır.

The Queen grubunun efsane solisti Freddie Mercury ile onun ölümsüz aşkı Mary Austin arasındaki sıra dışı ilişkiyi anlattık ve ilginç detaylardan bahsettik. Bu ilişki hakkındaki düşüncelerinizi yorumlarda paylaşabilirsiniz. 

Yorum yapın